11 Şubat 2011 Cuma

Boşluk

Bir şey diyemedim. Hiçbir şey diyemedim sana giderken. Belki de böylesi daha iyi diye senin için. Sonu olmayan bir boşluktaydık. Ne olduğunu ne olacağını bilemediğimiz bir karanlık. Kendimizi bilemedik. Kendimizi göremedik. Birbirimizi görmek istedik fakat göremedik. Çünkü karanlık olduğu kadar uzaktıkta birbirimize. Tanrı oyun oynuyordu bizimle, sen bir köşeye ben bir köşeye. Biz buluştuğumuzda dövüşürmüydük emin değilim fakat hiç buluşamadık. Karanlıktı diyorum ya… sadece sesimizi duyabildik. Kimi zamanda duyamadık bile boşlukta kayboldu sesler. Sen bir köşede kaldın ben bir köşede. Ve şimdide gittin. Hiçbir şey diyemedim. Dememi istedin biliyorum öyle gitmek istemediğini biliyorum. Belki çığlıklar attın sessiz. Bende öyle. Duyurmak istedim. Sarsmak istedim. O karanlığı yırtıp çıkmak. Aydınlığa kavuşmak. Senle veya sensiz. Senide götürmek istedim. Ama sen bensiz gittin. Suçlamayacağım seni. Suçlardım, ağlardım bağırırdım. Ama bunu yapmayacağım. Boğuluyorduk bir kuyu içerisinde. Sen çırpınıyordun bense kabullenmiştim ölümü. Değişen bir şey olmadı. Sen çabalarken öldün belki güneşi  görebildin. Bense kendi çığlıklarımda boğuldum. Artık ikimizde karanlıktayız gerçek bir karanlıkta. Rüyalarda…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder